Mobilité Turquie-France

La Fondation Maison des sciences de l’homme, en partenariat avec l'FEA, propose des aides à la mobilité pour des séjours en France de 2 à 3 mois aux chercheur.e.s postdoctorant.e.s turc.que.s ayant soutenu leur thèse en SHS à partir de 2016.

Bibliothèque

La bibliothèque et l'atelier de cartographie sont ouvert sur rendez-vous


Convertir en PDF Version imprimable
Dini sadakadan modern hayırseverliğe

 

Dini sadakadan modern hayırseverliğe
Nora Şeni, 19. yüzyılda İstanbul'un kentleşmesinde önemli rol oynayan Kamondo Ailesi'nin adını taşıyan Karaköy'deki merdivenlerde. FOTOĞRAF: SERKAN TAYCAN

 

Fransa'da yayımlanan Yahudi Hayırseverliğinin Mucitleri adlı kitabında 19. yüzyıldaki hayırseverleri anlatan Nora Şeni, şimdi de sanat ve kültür hamisi Türk burjuvalarının elit olmak adına neler yaptıklarını araştırıyor

 

RADIKAL 13/08/2005

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=cts&haberno=4896

 

13/08/2005

 

ŞULE ÇİZMECİ




 

Paris 8 Üniversitesi öğretim üyesi Nora Şeni'nin Yahudi Hayırseverliğinin Mucitleri / Les Inventeurs de la Philanthropie Juive adlı kitabının Fransa'nın en büyük yayınevlerinden biri olan La Martiniere tarafından yayımlandığını öğrenince, Nora Şeni'nin izini sürmek farz oldu. Şeni ile Türkiye'de son yıllarda sanata ve kültüre destek veren 'hayırsever' Türk burjuvazisinin profili hakkında konuşmak istedik çünkü. 30 yıldır akademik çalışmalarını Fransa'da sürdüren Prof. Dr. Nora Şeni'nin uzmanlık alanı 19. yüzyıl İstanbulu. Şeni, dördüncü kitabı Yahudi Hayırseverliğinin Mucitleri'nde 1840-1860 yılları arasında filizlenen kişisel hayırseverlik olgusunu (kurumsal hayırseverlik 1860'lardan sonra gelişiyor), sosyal rol ve elit olmanın bir kuralı olarak yerleştirenlerin hikâyelerini ele alıyor.
Tarihçilere has bir koku alma yetisiyle yola çıkan Şeni, Türk burjuvazisinin neden 1980 sonrası hayırsever bir tutum izlediğini ve son birkaç yıldır sanatın ve kültürün hamisi haline geldiğini anlamamıza ışık tutacak bir çalışmanın alt yapısını oluşturmuş bu çalışmasında. Sosyal sorumluluk ilkesini Osmanlı'da ilk uygulayan mucitlerin peşine düşmüş yazar; kitaba konu olan Yahudi hayırseverler, günümüz sponsorlarının
'baba'ları. Şeni'nin üzerinde durduğu bir başka olgu ise dinsel yardımlaşmadan (sadaka) laik insan sevgisine dayalı hayırseverliğe nasıl geçildiği...

Amaç Yahudiler'i korumaktı
Şeni, hayırseverlik olgusunun bir modernite aracı olduğu görüşünde. Toplumun belirli kesimlerini zamanın çağdaşlığına taşıyan önemli bir faktör. "18. yüzyıl eğer aydınlanma hareketinin çağı ise, 19. yüzyıl hayırseverlik çağıdır. Elitlerin sosyal 'borç'larıyla, toplumla dayanışmalarını ifade ediş biçimleri zaman içinde farklı biçimler alır. 19. yüzyılda hayırseverlik olgusu toplumun laikleşmesiyle, dinin kurum olarak zayıflamaya başlamasıyla ortaya çıkan şekillerden biri. 19. yüzyılın sonunda ise hayırseverlik yerini sanat ve bilim koleksiyonculuğuna ve bağışçılığa terk eder, hayırseverler müze kurucuları olur. 19. yüzyılın sonunda artık Avrupa burjuvazisi için sanat hamisi olmadan burjuva olmak yok."
Yahudi Hayırseverliğinin Mucitleri'nde, Yahudi hayırseverliğinin başlamasına önayak olan bir olay tasvir ediliyor. 1840'da Osmanlı yönetiminde, Mehmet Ali Paşa'nın kontrolündeki Şam'dayız. Bir papaz kaybolur, ardından Yahudiler tarafından kanı Paskalya törenlerinde kullanılmak üzere kaçırıldığı tevatür edilir. Olay, Fransız konsolosunun kışkırtmasıyla büyür. 20 Yahudi hapsedilir ve bunlardan ikisi işkence sırasında ölünce Avrupalı Yahudiler işe karışır. Altı kişiden oluşan bir delegasyon oluşur; bunların üçü banker, üçü şarkiyatçıdır. Şeni, bu olayın ardından Avrupalı Yahudilerin yeni bir davranış biçimi geliştirdiklerini, zulüm gören Yahudilerin korunmasını kamusal alanda gütmeye başladıklarını söylüyor: "Asimile olmuş, Fransızlaşmış Yahudiler eğitime yönelik çalışmalara başlarlar. Osmanlı topraklarındaki Yahudi cemaatlerinde de Fransızca ve Türkçe eğitim veren okullar açılır. Bu okullar, 1860'lardan Birinci Dünya Savaşı'na kadar eğitim verdiler."
Kitapta şarkiyatçı üç hayırseverin portresini betimleyen, Osmanlı'da Rum ve Yahudi hayırseverliğini kıyaslayan Şeni, hayırseverlik konusunda Rumların milli bilinç geliştirici, Yahudilerin ise önceliği evrenselliğe verdiklerini ileri sürüyor. Hayırseverlik söz konusu olunca neden azınlıklar öne çıkıyor? Neden Müslümanlar ortada yok? Bu durum sadece Osmanlı'da değil, Cumhuriyet kurulduktan sonra da geçerli. Söz Şeni'de: "Avrupa'da sosyal devlet kurulduktan sonra hayırseverlik ortadan kalkıyor. Bugünün Türkiye'sinde ise devletin eksik kaldığı yerde hayırseverler var."
Şeni'nin yeni projesi Türkiye'nin 'modern hayırseverler'i üzerine. Eczacıbaşı, Sabancı, Koç, Has, Şahenk gibi son yıllarda sanata ve kültüre damgasını vurmuş ailelerin girişimlerini, projelerine diğer aktörlerin nasıl katıldığını araştıracak tarihçi, sosyolog ve şehircilerden oluşacak bir ekip kurmak için Türkiye'ye geldi. Şeni, bu ailelerin neden eğitim, kültür ve sanat hamiliğine şimdi yöneldiklerini araştıracak: "Bunlar anlaşılırsa hayırseverlik olgusunun Türkiye'de neden bir yüzyıl sonra ortaya çıktığı, 'burjuvazi vardı, yoktu' gibi basitlemeler aşılarak açıklanabilir. Ben bunları Türk burjuvazisinin nihayet dünya burjuvazisine eklemlendiğinin işareti, kanıtı olarak okuyorum. Dünya elitlerinin bir parçası olacaklarsa onların geliştirdiği var olma biçim ve standartlarını uygulamak zorundalar, eğitim ve kültürde bir tür rol oynamak zorundalar. Bunu Eczacıbaşılar gibi 30-40 yıl önce anlamış olanların yanı sıra bu bilince daha yeni ulaşanlar var."